Ey çoban!

Osman Onuktav

Administrator
Yönetici
Ey çoban!
Dinle dinle beni
Karnı bok dolu, doyumsuz aç gözlü
Sen öttürsen de kavalını
Sen ve sen gibiler bu vatanın bir ayıbı.
Sesinden
hazan vurdu döküldü yapraklar

Bu yurdun gülleri soldu
Bülbüller ötmez oldu


Ey çoban!
Senin bu yurt da yerin yok!.
Estirme rüzgarı tersine
Güneşi doğduramazsın batıdan.
Ne bu kılıfına uydurulmuş açılım şarkıları
Bu nasıl bir beste nasıl bir nakarat!.
Güftesi bozuk


Ey çoban!
Her selam verdiğin Türk’e hüküm sürer
Bu nasıl Nara!.
Bu nasıl kan ki gözleri bürümüş!.
Türk’e bakarken fışkırıyor
Kendin boğulacaksın haberin yok..

Ey çoban!
Hele söyle
Yüreğinde kaç hain enik var?
Ürüyor içinde
inan ki gün gelecek o itler de asılacak
sana kin ve nefret besliyorum
elime geçersen acımayacağım
Diz çökeceksin önümde
O kalın boynuna tasma takacağım
İnsanlığımı gömeceğim senin için
O an
sen yalvararak havlarken
beslediğin itlerin kuyruk sallayacaklar
giderken sana ..
Dedim ya insanlığımı gömeceğim
koparacağım etlerini yedireceğim
saldıran kuduz köpeklerine..

Ey çoban!
Bozkurtluğum üzerimde
bak nasılda uluyorum
sen ve sen gibilere
Bekliyorum.
Af dilemek için
yalvarsan da nafile artık.



Ey çoban!


 
Üst