kafkasi

HÜKÜMSÜZDÜR Yalandan esip tozar Türk diye davası yok Acizlikte sınır yok bey özü hükümsüzdür Kendine de hayrı yok ,dermanı devası yok Kılavuzu kardadır bey gözü hükümsüzdür Küllenmiş yüreklere Ateş düştü harlandı Namerdi dost yaptılar ülkücüler horlandı Ya evimiz taşlandı ya kapımız zorlandı...

HOCAMDAN BELLEDİM Konumuz ne Kur’an’dı ne hayâ ne de edep Edepsize çatmayı ben hocamdan belledim Uykusuz gecelerde günaha oldun sebep İffetsizle yatmayı ben hocamdan belledim Açtım okudum seni her yanın ayan beyan Nefsime yenik düştüm eşlik et azcık dayan İster koynuma gir ister duvara dayan...

V/AR DİYEN OLMAZSA AR/DİYEN OLUR Bin bir gönül ile, tanışıp durma Yâr diyen olmazsa zor diyen olur Sararıp solmaya kendini yorma Dur diyen olmazsa yor diyen olur Demet demet çiçek toplayıp derme Kanadı kırılmış bülbülü yerme Kokladığın güle rengini verme Mor diyen olmazsa kor diyen olur...

YÜKSEKTEN UÇMA Çamura taş atarak , başına bela açma Sıçrattığı her damla üzerinde iz olur Ne aşağıdan sürün, nede yüksekten uçma Tutunduğun kayadan kopardığın toz olur Her aklına geleni ulu orta söyleme Senden ayrı düşene yut kinini peyleme Kaderine razı ol, dostun düşman eyleme, Dört...

ÖZ/GÜR DEĞİLSEN Ruhun bozkurt gibi özgür değilse Çakalın ağına düşersin her gün Zulme karşı sesin çok gür değilse Bir ömür peşinde koşarsın her gün Nedense gözüne çekmişsin perde Dilinden düşmeyen özgürlük nerde Birde yalakalık var ise serde Havanı attıkça şişersin her gün Riyakar olmaktan...

HEP SEN VARSIN Gecenin üstüne düşmüş bak cismin Yıldızda sen varsın ayda sen varsın Bir anda dilime çakıldı ismin Okumda sen varsın, yayda sen varsın Tanrım mutluluğun verse azını Bülbül düşer zara çekmez nazını Gönül dertli dertli çalsa da sazını Türküde sen varsın toyda sen varsın Adına gül...

MERAMIMI BAĞIŞLA! Meramımı sunayım baştan beni bağışla Bir ''yüzük'' satarak mı buldun sen bu serveti? Tüccar mısın banker mi, yoksa tek bir maaşla Nutuklar atarak mı buldun sen bu serveti? Özenle mi doğurttu seni doğuran ana? İyice yoğurmamış seni yoğuran ana Bozuk sütle emzirmiş...

AYAN BEYAN Eğer bilmiyorsan beyan ederim Arkamdan attığın taşı unutmam Dönüp de bakarsam ayan ederim Gülerken çattığın kaşı unutmam Nefsime uyup da yoluna çıkmam Kalbimi kırsan da gönlünü yıkmam Canımı yaksan da, canını yakmam Uğruna döktüğüm yaşı unutmam Nedensiz değildir bu iç çekişler...

TÜRK’Ü ÇIĞIRMAK KOLAY Başımıza çökmüş kara bulutu Doldurup boşaltan yaban el mi var? Ovada vadide kalan umudu Diyardan diyara saçan yel mi var? Bir dağın başına varıp otursak Doğacak güneşle hayaller kursak Gelecek günlere kafayı yorsak Hedefe varmaya kısa yol mu var? Düzenin başında bulunan...

İZNİN OLURSA Sevgi bahçesinden güller toplayıp Gönülden sunayım iznin olursa Dikenleri tek tek elle budayıp Kızıla kanayım iznin olursa Hasret kadehine akıp dolmaya Kana kana içip aşkı bulmaya Senin yüreğinde makbul olmaya Şefkatle konayım iznin olursa Bağrındaki yara ben yarasıysa Seni içten...

KIRKLARA BÖLÜNDÜK Öz Türk’ün yurdunda özü unuttuk Kırklara bölündü dilimiz bizim Kimliği benlikten sildik de attık Kırklara bölündü yolumuz bizim Bozkurdun soyuna soylar karıştı Oğuzun nesline boylar karıştı Ata meclisinde toylar karıştı Kırklara bölündü elimiz bizim Cambazlar çalıyor...

KILA GÜVENME Düşmanın ağzında söz yaralıdır Sahip ol dostuna ele güvenme Hoyratın gönlünde köz yaralıdır Sen için yanmayan küle güvenme Deveye sormayın geveni sever Çıkar peşindeyse durmadan över Yüzüne gülse de içinden söver Göz yalan söylemez dile güvenme Hele çıkmaza düş, bak zamanında...

ÇOK VARDI HİÇ KALDI! Sımsıkı tek vücuttuk parçalandık dağıldık Ne dillerde ikrar var, ne özde yürek kaldı Yıllardır ona buna, gönül verdik sağıldık Ne suda yüzen bir sal, ne de bir kürek kaldı Gün be gün halimize, gülecekken ağladık Bir damla gözyaşına eşlik edip çağladık Milli dini ne varsa...

HER YERDE ARA Gönlün sarayına, taç etsen beni Ok olsam da kaşın yayına düşmem Siyah gözlerine hapsetsen beni Kırptığın kirpiğin payına düşmem Sendeki sevdanın havası nemli Estirdiğin yelin yönü gizemli Karıştır hislerin iç demli demli Bir damla bal olsam çayına düşmem Bir kerede sorsan, bu...

HİÇ HÖRDÜM Yarım asır bu ömür, şahit oldu her şeye Nice fakir gördüm tok, nice zengin aç gördüm ‘’Bana mı kalmış’’ dedim, yem verdim ağa/beye Aslanların yurdunda çakallar da taç gördüm Pek vakıf olamadım şu dünyanın varına Nedense umutlarım yarım kaldı yarına El alem bakar olmuş...

RÜYA YURDUMDAN Bir güzel geçerken, rüya yurdundan Salınıp giderken baktım ardından **** Gözlerin manalı bana baksa da Duygulu bakışta gel olsun gülüm Engel tanımadan coşup aksa da Kalbinin içinde göl olsun gülüm Gülüşün benziyor gökteki aya Kaşların takılmış gerilmiş yay’a Hayaller arzular...

BİZİMDİR Susmasın bu yurdun, şair, ozanı Yeren de öven de sözler bizimdir Selamla, kelamla ezber bozanı Arifçe çalınan sazlar bizimdir Kötüyü kurutup iyiyi sular Gönül testisinden yayar kokular Har içinde yanar nice ulular Yürekte küllenmiş közler bizimdir Kalpleri kağıttır duygular kalem...

YÜN ETTİN FELEK ! Her şekli işledim mermere taşa Üğüttün hisleri, un ettin felek! Toz duman buladı el avuç başa Ömrümü kirmanda yün ettin felek! Meramı anlattım kurt ile kuşa Kurduğum hayaller yansıdı dışa Yaşamı bölünce elli dört yaşa Gecemi gündüzle gün ettin felek! Döküldü bedenim...

VAR MI DİYELİM?! Hangi adaletten hangi hukuktan Yok olan bir şeye var mı diyelim? Kuluçkaya yatmış çilli tavuktan Çıkan her horoza yâr mı diyelim? Hakimler yabani savcılar yaban Yasayı belirler başıboş çoban Nereye dokunsa oluşur çıban Tabip olmayana sar mı diyelim? Hakkı boyadılar kara...

ELE DAYANIR Ben gibi olanın haram uykusu Bedelini sorma yıla dayanır Vardır anlatacak birkaç öyküsü Nice baş belası kula dayanır Kiminin alınmış ekmeği aşı Dört yanını sarmış dünya telaşı Damarında kanı gözünde yaşı Tek damlası bile sele dayanır Derdi çok olsa da ar eder susar Yüzüne gülenler...