SORDUM SENİ
Saklambaç oynar gibi köşe bucak gizlendin
Canlı cansız gördüğüm figüre sordum seni
Tarih kokusu gibi buram buram özlendin
Yedi iklim ayakta kültüre sordum seni
Günün ilk ışığına, kapkaranlık geceye
Şifrelenmiş ismini çözerken bilmeceye
Dilimdeki sesleri döktüm tek tek heceye
Mısra mısra şiirde, her türe sordum seni
Patlamayı bekleyen hazırlanmış baruta
Şu gönlümü süsleyen göz alıcı yakuta
Gökteki her yıldıza duygu yüklü buluta
Sicim sicim yağarken yağmura sordum seni
Senden güzellik almış renkli renkli güllere
O güllere öterken gördüğüm bülbüllere
Leyla için mecnunun dolaştığı çöllere
Aşk için dağ delen Batur’a sordum seni
Yalazlar dans ederken ateşle hayal kurdum
Nağme oldum dillere kendim yollara vurdum
Gördüğüm her gölgenin peşinde gezdim durdum
Susuzluktan çatlayan, çamura sordum seni
Malumatı olanlar yarama tuz bastılar
Mücadele ederken umudumu kestiler
Kurdular darağacı hislerimi astılar
Ölümün gömüldüğü, çukura sordum seni
Osman Onuktav
Kafkasi
Son düzenleme: