kafkasi

ZAMANE AŞKLARI Sevda lügatinde ne sözler duyduk Kırk ağızla sakız çiğneyenler var Aşklar çağ atladı, der; çağa uyduk Duygular kir akar kalmamış hiç ar Gördüğü güzele çeker bir ayar Ağarmış sacını siyaha boyar Yaşını sorsanız gündüzü sayar Geceyi eklerse pörsümüş hıyar Ürkek ceylan gibi...

ARSIZ Dostluk kurduk arsız ile Yalan söyler söz dolaşır Dört camlı bir farsız ile Elde hıyar tuz dolaşır Suratına maske takar İki telli camdan bakar Bal dudaktır canlar yakar Tazı gibi uz dolaşır Meyli vardır hep nazara Girer bulsa boş mezara Ne mezara ne pazara Güven yoktur giz dolaşır...

KÖYÜMÜZ! Başka ülkü bilmeyiz, Turan yurdu dururken Kızılelma bir destan yirmi dörttür boyumuz Başka türkü bilmeyiz mehterana vururken Kaldığı yerden başlar tekrar bizim toyumuz Türklük yaşasın diye bozkurt selamı çaktık Başbuğum emir verdi demir dağları yaktık Bulutların ardından şimşek olup da...

SAMİMİYETSİZ Bağlanmış sanala özü unutmuş Kibriyle birlikte coşar bu densiz Eğriyi gördükçe düzü unutmuş Sonsuz karanlığa koşar bu densiz Kocaman denizde ender bir balık Ruh hali duygusal aklıysa alık Rengini kaybetmiş arıyor çalık ‘’Hayalle meyalle ‘’yaşar bu densiz Dedik ya balıktır her...

UNUTTUNUZ ‘’Unutmak ihanettir’’ sakız olmuş dillere Bilge kağan atanın sözünü unuttunuz Nice kahraman ismi yayılmış tüm illere Türklüğün bekasını özünü unuttunuz Hakka kılavuz olan inançlı sulplar vardı Vatan için nurlaşan imanlı kalpler vardı Aleme nizam yayan Ulular Alp’ler vardı...

BEN GİDİYORUM Bekayı koltuğa bağlayan beyler Siz tacını takın ben gidiyorum Mevkii makamı sağlayan beyler Siz kınayı yakın ben gidiyorum Davayı yerlerde sürüyen kimse Bozkurdun ardından ürüyen kimse Aklayıp Paklayıp Kürüyen kimse Siz ampulü yakın ben gidiyorum Başınız gövde de aklınız...

TEMSİL Alimin diliyle konuşup durma Önce adam ol da cahil sansınlar Bilmediğin şeye kafayı yorma Sabırla azmet de cehil sansınlar Er olan meydan da gizlenip durma Bir adım öne çık tekil sansınlar Çoğulun içinde bir de sen vurma Eşine dostuna vekil sansınlar Benliğin dışında hayaller kurma...

KÂR ETMEZ Şu ömür sahrasına gül eksem diken biter Garip kalsa bülbülüm ötüp ahu zar etmez Aşka dilek tutsam da geç gelir erken biter İsyan yüklü yüreğe sitemlerim kâr etmez Sessizlik girdabında dönsem de hiç umut yok Göz yaşım yüklemeye gökte beyaz bulut yok Sevda kurşunu atsam mavzerim de...

Taş Ustası Bir aslan doğurur tıraş ederek Elinde çekici murca vurdukça Kurtları ulutur sevgi güderek Elinde çekici murca vurdukça Şekillenir taşlar fillere döner Bazen dikenlere güllere döner Bazen emekleri pullara döner Elinde çekici murca vurdukça Bazen keski ile oyar gözünü Bazen...

PAPAĞAN! Papağana özenir susmaz her şeye öter Taklitliyle meşhurdur içini döker durur Gaga kıvrak dört parmak geveze beye öter Şaşkın şaşkın süzülür boynunu büker durur Saraydandır kafesi tel örgüyle oyalı Muhabbet sunağıysa altın varak boyalı Kimden komut alırsa o tarafa dayalı? Sahne...

Vay hâlim’e Mermere nakşettim, ömür yazımı Elimde çekiç murç, kaleme döndü Şiir de bahsettim gönül sızımı Kurduğum cümleler eleme döndü Acıya katlanır bizdeki yürek Hakka ram olmaya tuttum hep dilek Kalp itikat eder güçlüdür bilek halis niyetlerim eyleme döndü Feryadı figanla kısılır...

İLHAM/iye kızınca Doğanın kanunudur gündüzler gece olur Şiirin kuralı var mısrada hece olur Kofti şair olanlar ilham/iye kızarsa Çözemez şifresini hayat gülmece olur Yar koklasın diyerek gül ekse diken biter Daldan düşen yaprağı meçhule rüzgar iter Üç günlük aşk bulanlar güle sözler yazarsa...

_______O!___________ Çektiğim bu dertlerin gelmeyecek hiç sonu Felek yandaşı olmuş iğne dürtüp deliyor Hüzünler faslı başlar hatırlatır hep onu Film şeridi gibi, hep önüme geliyor Kurduğum hayallerim yarım yamalak kaldı Ümitlerim savruldu esti kara yel aldı Geçmişin hiç hayrı yok, gözlerim...

FATİH ÇETİNKAYA’A Afyon durma! Koş dalgalan Geliyor bak genç bir aslan Dayan sırtın güven yaslan ____Gündüz güneş gece aya ____Adı Fatih Çetinkaya Üç hilalle fethedecek Hizmetiyle dert bitecek Haksızlığa o yetecek ____Verin oyu tutsun maya ____Başkan olsun Çetinkaya Haydi Afyon karahisar...

D/EŞERİM Bu milletin halini yazsam da anlatamam Düğümlenir sözlerim öfkem ile yaşarım Duymazlığı gördükçe uykum gelse yatamam ‘’Hem Müslüman hem Türk'' de inanç yoksa şaşarım Her namazda niyazda otururlar ön safa ‘’Üstünlük takvadadır’’ inanırlar bu lafa Dillerinden düşmez din, satar durur...

H/IRSIZLARA (ATIŞMA) Kalem kâğıtla hemhal olup ağlayıp gülmek Duygu dolu şiirin özünü alanlar var Harman edip hisleri örerek ilmek ilmek Emek veren şairin sözünü çalanlar var………………Arifce Hayatta hiç tutmamış ne kağıt nede kalem Klavye tuşlarını tek parmak bilenler var Sayfa sayfa...

BİZİM HİKÂYEMİZ Dön maziye bir kaç, anı hatırla Albüm resim dolu bakıp gidelim Geçmişe yönelik üç beş satırla Mısra mısra yazıp, akıp gidelim Geride kalmışsa mutluluktan iz Siyah beyaz pozla farklıydık hep biz Göğsümüzü gerdik kırmadık hiç diz Aleme çelmeyi takıp gidelim Var mıydı...

HİÇ? İki kalp bir olunca can suyu hayat bulur Sen olmayan yüreğe girip vuruldun mu hiç? Çile hamuru bile mayasıyla yoğrulur Onsuz hayaller kurup düş/te yoruldun mı hiç? Kara sevda uğruna unutulmaz yananlar Kendini Kerem gibi, Ferhat gibi sananlar Mecnun gömleği giyip Leyla, Aslı ananlar...

GÖNÜL (G) Gündüz hayalinde gece düşünde Gördükçe yorulma rüyalar kârdır Gelir diye bekle köşe başında Güne aşkla başla gelen o yardır Garipçe davransın, etme sen sitem Gem vurup hislere tutturma matem Gizlice ağla da bilmesin alem Gerçekten sevenin onuru vardır Güneş ol ışık saç...

POŞ/ET Ekonomi düşmez yükselir kat kat Ne soğan alınır nede biraz et Cep deki cüzdanı mideye anlat Asitli gaz çıkar gel buna sabret Her başa düşüyor üç kuruş gelir Ay başı beklerken sonunda delir Nan’a muhtaç olan her yolu bilir Bu millet topluca geçirir cinnet Pazara çıkmaya dilersen murat...