İNDİK
Heybemizin gözünde, dava yükü taşırken
Dik yokuşlar tırmanıp , keskin virajlar döndük
Her köşenin başında, kaşınanı kaşırken
Sevdamızın peşinden gidilecek tek yöndük
Başbuğ hakka varınca, savrulduk dört bir yana
Kimi tutundu dala, kimi kıydı bu cana
Bir kızıl kor içinde, kıvrandık...